Fon sağlayıcılar yoğurdu biraz üfleyerek yiyorlar | DövizBu
  • YARIM ALTIN
    7.824,00
    % -0,48
  • AMERIKAN DOLARI
    32,3185
    % 0,20
  • € EURO
    35,1225
    % -0,03
  • £ POUND
    41,0875
    % 0,16
  • ¥ YUAN
    4,4716
    % 0,16
  • РУБ RUBLE
    0,3494
    % 0,22
  • BITCOIN/TL
    2306691,150
    % 2,41
  • BIST 100
    9.036,46
    % 2,61

Fon sağlayıcılar yoğurdu biraz üfleyerek yiyorlar

Fon sağlayıcılar yoğurdu biraz üfleyerek yiyorlar


Burcu GÖKSÜZOĞLU

● Murat beyefendi, yeni vazifeniz iyi olsun. Çok güç bir devirde vazifeye geldiniz. Ne dersiniz? Dünya ve Türkiye iktisadı nasıl bir süreçten geçiyor?

Belirttiğiniz üzere sıkıntı bir devirden geçiyoruz. Aslında 2021 yılındaki beklentilerimize paralel bir dünya iktisadı yaşıyoruz. Zira biz pandeminin çıkışında bu türlü bir süratli büyüme devrine girileceğini biliyorduk. Tedarik zincirlerinde kısmen kasvet yaşanabileceğini öngörmüştük. Rusya-Ukrayna savaşını öngörmemiştik. Dünya genelinde artan bir enflasyonu kısmen öngörmüştük. Bu savaşla birleşince güç fiyatlarında önemli bir yükselişe yol açtı. Dünya genelinde merkez bankalarında bir faiz artırma, enflasyonla uğraş için, eğilimlerini görüyoruz aslında. Önemli baskılar hissediyoruz. Türkiye iktisadına gelirsek, artan güç fiyatları gündemimizde. Pandemi çıkışında biz, Türkiye’de tedariklerde ıstırap yaşanabileceğini öngörüyorduk. 2021 yılı Türkiye’de önemli bir büyümeyle kapandı. Bunun çıktılarını enflasyon olarak yaşıyoruz. Tahminen yurt dışındaki savaş hali bizi dünyayı etkilediğinden farklı boyutlarıyla da etkiliyor zira bilhassa Ukrayna bizim tedarik tarafında kıymetli bir girdi ülkemiz. Rusya tarafında hem ticari münasebetlerimiz hem de bilhassa turizm tarafını bizim çok önemli etkiliyor. Türkiye’de enflasyon biraz daha yüksek dünya enflasyonlarına bakıldığında. Lakin bunu daima birlikte tahminen çözerek, yaşayarak gideceğiz. Biz bankacılar bu cins hususlara alışığız. Bunlar senaryoları olan hususlar. Bankacılık risk yönetmektir. Bu devirde kıymetli bir misyon üstlendiğimi düşünüyorum. Biraz alışılmış TSKB misyonu itibariyle uzun vadeli kaynaklar temini yani Türkiye’nin aslında yurtdışından fon bulma penceresi diyelim, Bütün kuruluşlardan biz fon sağlıyoruz. Türkiye’deki uzun vadeli yatırımlara kanalize ediyoruz temel misyon bu.

● Türkiye’nin bu periyotta risk primi de yükseldi. Yurtdışından kaynak temininde sorun var mı?

Dünyada fon ıstırabı yok. Türkiye’nin aslında dünyadan çok ayrışan bir durumu da yok. Lakin elbette ki bu fon sağlayıcılar, risk değerlendirmesini yapıyorlar. Dünyadaki enflasyon, korumacılık, tedarik zincirlerinin kırılması, yeni dengelerin oluşması, savaş hali… Buradan ithal ettiğimiz meseleler var. Kendi makro sıkıntılarımız da elbette var, bunlar da yok değil. Hepsi birlikte bir ortaya gelince bu fon sağlayıcılar biraz yoğurdu biraz daha üfleyerek yiyorlar diyebiliriz, bu hususta bir tereddüt hali var. Türkiye’nin bu sebeplerle bozulan bir ekip makro imgeleri de var alışılmış ki. İşte CDS’lerin yükselmesi, kur hareketleri… Bunlar bir grup telaşlar yaratıyor lakin Türkiye’ye ilgi kaybolmuş değil. Türkiye çok odaklarında bu tıp kuruluşların. Zira çok büyük bir ülke Türkiye yani 80 milyondan fazla bir nüfus var, dinamik bir nüfus var, önemli yatırımlarını tamamlamış bir ülke, altyapı yatırımlarını tamamlamış bir ülke. Bir grup aksilikler düzeldiğinde bu fonlardan akımları çok rahatlıkla görebileceğiz.

Sürdürülebilirlik boyutu olan yatırımlar her vakit fon bulur

● İlgi kaybolmadı diyorsunuz fakat nasıl görüyorsunuz önümüzdeki devri?

Önceliklendirdikleri hususlar var doğal bilhassa bu yeşil dönüşüm olsun, iklim riski olsun, çevresel/sosyal/yönetişim hususları olsun kaynaklar aslında buralara istikametlenmiş durumda. Bu çeşit yatırımları desteklemek istiyor memleketler arası kuruluşlar. Bu cins mevzular aslında TSKB’yi biraz daha ön plana çıkartıyor. Bu periyottaki zahmetler nelerdir derken, bu cins küresel zahmetler var. Daha çok korumacılıkla konuşacağız önümüzdeki devirde. Ülkeler kendi ekonomilerini korumak için birtakım tedbirler alacaklar. Faiz siyasetleri olsun, merkez bankası siyasetleri olsun. Bir taraftan da ekonomiler çok birbirinin içine girdiği için, bu cinsten sürdürülebilirlik boyutu olan yatırımlar her vakit fon bulunabilecek. O denli olunca da TSKB’nin her vakit bir rolü olacak diye düşünmek lazım. Biz uzun vadeli kredi verdiğimizden, orta ve uzun vadeli bakıyoruz. Bu türlü kısa vadeli dalgalanmalar elbette ki risk yaratıyor fakat uzun vadeli perspektifimizi çok da fazla etkilemiyor. Ülkeye inancımız tam, itimadımız tam. Biz bunu görüyoruz. Onlar da orta uzun vadeli bakıyorlar. Elbette ki kısa vadeli dalgalanmalar bir ekip risk idaresi prensipleri çerçevesinde tereddüt yaratıyor onlarda da ancak şunu ek olarak söyleyebilirim ilgi azalmış değil, kuruluşların ilgisi var. Süreksiz devirde problemler olabilir, lakin orta uzun vadede kaynak temininde zahmet yok. TSKB’de burada ön planda yer alacak zira önemli bir knowhow’ı var.

Hedefim fonları Türkiye’ye tekrar kanalize etmek

● Sizin genel müdürlüğünüzde TSKB’nin önceliği ne olacak?

Çok esaslı bir kuruluş TSKB, 72.yılımızı kutlayacağız önümüzdeki ay… Çok önemli bir marka pahası var, çok uzun müddettir bu faaliyetler içinde yer aldığı için… Paydaşları nezdinde, paydaşlar derken hissedarlarımızı, çalışanlarımızı, müşterilerimizi ve kamuyu kast ediyorum. Önemli bir kesişim kümesi var burada. Paydaşları nezdinde çok önemli bir marka bedeli var TSKB’nin. Ben bu türlü bir kurumun başına geldim o denli hissediyorum. Marka bedelini elbette ki en birinci önceliğim korumak, daha da güçlendirmek. Bulunduğumuz konjonktürde ben şöyle algılıyorum çok önemli fon imkanı var Türkiye’nin yurtdışından. Kısa periyotta görüyorum bu cins dalgalanmaları. Biz orta uzun vadeli bakıyoruz daha çok. Bu kaynakların Türkiye’ye gelirken girdikleri kıymetli bir pencere TSKB… Biz memleketler arası finans kuruluşları nezdinde çok önemli bir itimat ögesi oluşturmuş durumdayız. Bu kuruşlar bu fonları verirken, bu fonların hakikat alanlarda kullanılmasını istiyorlar. Fonları yanlışsız yerlere aktarabilecek bir kuruluş, TSKB. Öncelikle maksadım, misyonum bu diye düşünmüyorum. Kendime bu türlü çıta koydum. Bu marka kıymetini güçlendirmek, bu fonları Türkiye’ye azami ölçüde tekrardan kanalize etmek, bu akımları devam ettirmek.

● Yeni kredi mutabakatları var mı gündeminizde? Çalışmalar ne noktada?

JBIC ile 220 milyon dolarlık yeniden sürdürülebilirlik konseptli bir mutabakat imzalamıştık. Yeniden IFC ile 100 milyon dolarlık bir kredi mukavelesi imzaladık, çabucak ben gelir gelmez EBRD ile 53.5 milyon Euroluk yeniden tıpkı konseptli bir mukavele imzaladık. Yılın ikinci yarısında tekrar görüşmeler devam ediyor. Dünya Bankası da dahil milletlerarası finans kuruluşlarla görüşmeleri devam eden mukavele süreçlerimiz var. Yeniden ek muahedeler bu kapsamda imzalanacak. İmzaladım dediğim JBIC ile 220 milyon dolar, IFC ile 100 milyon dolar, EBRD ile 53.5 milyon Euroluk mukaveleler imzalanmış durumda şu anda bunlar kullanıma hazır bir formda, uygun olan projelere bunlar uzun vadeli yatırım kredileri biçiminde kullandırılıyor olacak. Yılın ikinci yarısında da hayata geçeceğini beklediğim, şu anda görüşmeleri süren tekrar bu kuruluşlarla kontratlar imzalayacağız.

Halka arzlar da ihraçlar da 2022’de canlı devam edecek

● Yatırım bankacılığı alanında da faaliyet gösteriyorsunuz. Yılın geri kalanında halka arzlar, tahvil ihraçları, şirket birleşme ve satın almalarda nasıl bir tablo bekliyorsunuz? Ve sizin amaçlarınız ne olacak?

Yatırım bankacılığına dediğiniz üzere ilgi yüksek. Bilhassa kimi aracı kurumların bu istikamette lisans almak için başvurduğunu hatta bir kısmının lisans aldığını biliyorum. Zira bankacılık hala karlı bir alan Türkiye’de, o istikamette iştah da var. 2021 yılı bu mevzuda canlı geçti. Hem halka arzlar manasında hem de ihraçlar manasında. 2021 yılı canlı geçti halka arzlar açısından, 2022’de de biz halk arzlar açısından tekrar canlı bir yıl bekliyoruz. Biz 2021 yılında 10 adet borçlanma aracı ihracına aracılık ettik. Bunların yedi tanesi tekrar sürdürülebilir irtibatlı. 2022 yılında da tahvil ihraçlarının ve sukuk ihraçlarının devam edeceğini vurguluyoruz. Portföyümüzde hala konuştuğumuz, halka arzımızda sıraya girmiş çok sayıda şirket var. Tahvil ihraçları ve kira sertifikaları yahut başka borçlanma araçlarının da tekrar canlı geçeceğini kestirim ediyoruz 2022 yılı için. Bizim bir de aracı kuruluşumuz var biliyorsunuz. Yatırım Finansman Menkul Değerler’le birlikte, yani onu satış kanalı olarak kullanarak bu halka arzlarda bilhassa ve başka borçlanma araçlarının ihracında biz TSKB olarak tekrar aktif bir rol oynamaya devam edeceğiz. 2022 yılında kıymet verdiğim hususlardan bir tanesi de yatırım bankacılığı konusu. Yani kredi işlevi bir formda TSKB’nin son derece güçlü esasen yatırım kredileri ve o tarafa fon sağlama kısmı. Fakat hem sermaye piyasalarının derinleşmesi alternatif borçlanma araçlarının aktifleşmesi ve yatırımcıların en faal finansman imkanlarına kavuşması maksadıyla TSKB’nin değerli bir dönüştürücü, kapsayıcı rolü var.

Bilançonun yüzde 90’ı sürdürülebilir krediler, bunu koruyacağız

● Sürdürülebilir bankacılık alanında büyüme maksatlarınız neler? Verdiğimiz kredilerin büyüklüğü nereye ulaştı ve yılsonu amacınız nedir?

Bizim bilançomuzdaki kredilerimizin yüzde 90’ınından fazlası sürdürülebilir kalkınma gayeleri kapsamında kullanılmış krediler aslında bunlarla ilişkilendirilmiş krediler. Bu yüzdeyi biz düşürmemeyi öngörüyoruz. Yani %90’lar düzeyinde bu devam edecek. Bunun yaklaşık yüzde 60’lık kısmı iklim ve etraf bahisleriyle alakalı. Türkiye’deki sürdürülebilirlik dönüşümü için kabaca 11 milyar Euro’luk bir yatırım ihtiyacından bahsediliyor. TSKB’nin toplam büyüklüğü şu anda 5 milyar dolar civarında, yani siz o denli diye değerlendirin. TSKB olarak biz önümüzdeki periyotta sürdürülebilirlik bağlamında yaklaşık önümüzdeki 10 yıllık devirde 5 milyar dolarlık ek bir kaynak kullandırabileceğimizi öngörüyoruz. Sürdürülebilirlik bizim çalışma sistemimizin mihenk taşı yani bizim omurgamız diyebilirim. Bilançomuzu milletlerarası kaynaklardan fonluyoruz. Bu kaynakların tamamına yakını bu kapsamda sağlanıyor. Hatta şöyle söyleyeyim sendikasyonlar dahil, yalnızca TSKB’nin sendikasyonunu söylemiyorum. Bütün özel bankaların da sendikasyonları neredeyse sürdürülebilir boyutta çevrilebiliyor. Milletlerarası kaynakları öbür türlü sağlayamaz hale geleceğiz. O yüzden bizim bu amaçlarımızla uyuşuyor aslında. Dediğim üzere hacmen küçük TSKB finans sistemi içerisinde lakin bu dönüşümü erken başlattığı için kendi içerisinde, yaklaşık 30 yıldır biz faaliyetlerimiz bu hedefler çerçevesinde sürdürüyoruz. 11 milyar Euro diye söylediğim dönüşüm içerisinde biz yıllara sari daima hisse alıyor olacağız. Kaynakları da bu halde aktarıyor olacağız.

YORUMLAR YAZ